GİRİŞ
GELECEĞİN
EFENDİLERİ KADINLAR
Araştırma -
İnceleme
Yazan
MÜMTAZ
GÖKÇEBAĞ
ISBN NO:
978-605-89928-2-5
İZMİR-2011
Her hakkı yazara
aittir. Yazarın onayı olmaksızın alıntı yapılamaz, basılamaz, çoğaltılamaz ve
dağıtılamaz.
BU BİR SAYISAL NAİF YAYINDIR
İsteme Adresi.
mgokcebag@yandex.com
İçindekiler
ÖNSÖZ v
1.Kadınların
Yeni Düzeni mi? 1
2. Evrim 11
2.1 Kaliteli Gen
kavramı 11
3.Primatlar 18
4. İnsanın
Ataları 22
4.1 İnsanımsılar 30
4.1.1 Afarensis 30
4.1.2
Parantropus Boisei 31
4.1.3 Homo
Habilis 32
4.1.4 Homo
Rudolfensis 33
4.1.5 Homo
Ergaster 33
4.1.6 Homo
Erektus 38
4.1.7 Homo
Heidelbengesis 49
4.1.8 Neandertal 52
5. H. Sapiens.
İlk İnsan 53
5.1. Tek tip
insan türü 55
6. Eş Seçimi 58
7. Yeniden Doğuş 70
8.Kadınların
Mutlu Dönemi 77
9.Taş
Devri Keşifler Çağı 87
10. Tarım
Toplumuna Doğru 98
11. Soyların
Gelişmesi 107
12. Avrupa
kıyılarında farklı yaşam 112
13. Tarım
Toplumu 123
13.1 Medeniyet
çizgisi ve ilk sapma 125
14. Medeniyet
çizgisinde asıl sapma- Erkek Egemen Toplum 129
15. Kölelik
Döneminde Kadınlar 136
15.1.
Mısırlılarda Kadın 136
15.2 Sümer
Kadınları 139
16. Görünmeyen
Zincir, Bekaret 142
17. Erkek Egemen
Toplum Tarihi 151
17.1 Erkek
Egemen Modelin İskandinav Versiyonu 162
17.2 Çağdaş
Erkek Egemen Topluma Doğru 164
17.3 Yirminci
Yüzyılda Kadınlar 171
17.4 Yirmi
birinci Yüzyıl Başlarında Kadın 174
18. Tüketim
Toplumu 178
19. Kriz. 186
20.Bilgi Toplumu 198
21.Küresel
Isınma 203
22.Nüfus Artışı 214
23. Geleceğe
Gerçekçi Bakış. 228
23.1. Kadınların
Yönetim Denemeleri 229
23.2 Ve Gelecek 231
24. Geleceğin
Efendileri. Kadınlar 238
KAYNAKLAR 249
ÖNSÖZ
Bilim gözlüklerimizi takıp medeniyetimizin geçmişini incelemek için
kullanacağımız yöntem evrimci bakış açısıdır. Ama öncelikle araştırmada
izlenecek yol üzerinde anlaşmaya varmamız gerekiyor. Bir kuş üzerine araştırma
yaparken bilimsel yaklaşım, onu inceleyen bilim adamının kuş olmamasına
dayanır. Böylece elimizdeki örneği her yönden inceleyebilir ve ona tarafsız,
tamamen bilimsel gözlüklerle bakabiliriz. Nasıl beslendiğini ve üremesindeki
esasları hiçbir tabuya takılmadan ortaya koyabilir, yayınlar
gerçekleştirebiliriz. Ona karşı
beynimizin derinliklerine kazınmış bir ön yargı, ya da daha üst katmanlarında
yer alan “toplum ne der” kaygısı yoktur. Bıçakla karnını yarar, tüylerini tek
tek koparıp mikroskop altında bakabiliriz. Çiftleşmesini filme alıp, doğmamış
yumurtalarını karnından çıkarabiliriz. Hayvan sever vicdanımız arada bir itiraz
etse de bu araştırmanın diğer kuşların yaşamını kurtaracağını söyler kolayca
rahatlarız. Ama aynı şeyi bir insana asla yapamayız. Doğrudan insanı konu alan
araştırmanın temel zorluğu, araştırmayı yapanın da insan olmasıdır. Burada
bilimsel gözlükler, kuşları izlerken yaptığımız kadar net görüntü sağlamazlar.
Üstelik beynimizin katmanları insan kavramı ile örülmüş pek çok önyargı
barındırmaktadır. Bilimsel bakışın ne kadar bilimsel olduğu kuşkusu her zaman
tartışılabilir. Dolayısıyla incelememiz insanı ele alıyorsa, araştırmacının
öncelikle insana ilişkin tüm önyargılardan uzak olması gerekmektedir. Bu ise
hiç de kolay değildir.
Öte yandan bilimsel gerçekleri toplumun anlayacağı biçimde anlatmak,
kullanılan sözcükler ve onların anlamları konusunda bizleri kısıtlamakta, bir
çeşit özet bilgi oluşturmamıza neden olmaktadır. Böylece bazı tanımlar
basitleştirilmiş biçimleriyle karşımıza çıkabilirler. Oysa bilim asla
özetlenmez. Öyle olsaydı, yıllar boyu okumamıza gerek kalmaz, iyi hazırlanmış
özet kitaplarıyla birkaç ayda üniversiteyi bitirebilirdik. Konuyu halka
anlatmanın zorluğu ile özetlemenin niteliği arasındaki çelişkinin bazı
konularda yanlış anlamalara yol açmaması ne yazık ki mümkün değildir. Bunu en
aza indirmenin bir yöntemi de konuları genel çizgileriyle incelemek, ayrıntıyı
uzmanlara bırakmaktır.
Mümtaz Gökçebağ 2011
Yorumlar
Yorum Gönder